Ali Baysal

Önce pandemi ile imalat sanayinin yavaşlaması, fuarların ertelenmesi, sonra dünyada ki ekonomik sıkıntılar, çip krizi, artan enflasyonlar, Avrupa Birliği’nin Çin bağlantı elemanları ürünlerine başlattığı anti damping, Rusya-Ukrayna savaşı… Dünya’daki bu ardı ardına gelen gelişmeler bağlantı elemanları sektörünü de etkilemeye devam ediyor.

Demir çelik üretiminde ki sıkıntılar, artan enerji fiyatları üreticileri ciddi şekilde etkiliyor. Bazı ülkelerde yaşanan tel tedariği ciddi boyutlara ulaşmaya başladı. 

Rusya-Ukrayna savaşı küresel ekonomiyi derinden sarsmaya devam ediyor. 

Dünyanın en büyük demir, çelik ve alüminyum üreticisi olan iki ülke arasındaki savaş, bu ürünler başta olmak üzere birçok hammaddenin üretimini zora sokuyor. Son olarak, Ukrayna’nın liman şehri Mariupol’deki Rus kuşatmasından küresel üretimi etkileyecek önemli bir haber geldi. Avrupa’nın en büyük demir-çelik fabrikası Azovstal’ın Rus bombardımanı sonrası ağır darbe aldığı belirtildi.  Yıllık 5.3 milyon ton ham çelik kapasitesine sahip Azovstal’da beş adet yüksek fırın ve iki adet 350 tonluk oksijen fırını bulunuyor. Öte yandan, Ukrayna 2021’de 21.4 milyon ton ham çelik üretmişti.

Savaşın etkilerini çelik ticareti açısından değerlendirdiğimizde, yaklaşık 1/3’ü Ukrayna’dan, 2/3’ü Rusya’dan olmak üzere, toplamda yaklaşık 50 milyon ton çelik ihracatı olan savaşan ülkelerin şu anda piyasaya çelik verememesi, dünyada çelik arzında önemli azalmaya ve dolayısıyla çelik fiyatlarında artışa neden oluyor. 

Fiyat artışlarına neden olan diğer hususları şu şekilde özetleyebiliriz.

•    Maden cevheri, kömür gibi emtia fiyatlarındaki artışlar,
•    Dünyaya hurda sağlayan önemli oyunculardan biri olan Rusya hurda arzındaki azalma nedeniyle hurda fiyatlarında artış olması, hatta ithal edilecek hurda bulunma zorlukları.
•    Enerji maliyetlerindeki artış ve Rusya’nın doğalgazına bağımlılık.
•    Avrupa’nın enerji olarak doğalgaz azaltma ve kömüre dönme planları.
•    Lojistik maliyetlerindeki artışlar.

Çelik fiyatlarındaki belirsizlik nedeniyle, imalatçıların girdi maliyetlerini kontrol etmeleri hemen hemen imkânsız. Dolayısıyla uzun vadeli teklif verilmemesi, teklifte dolar bazındaki artışlara karşı önlem alınması, uzun vadeli taahhütlere girilmemesi yararlı olabilir.

Fuarların başlamış olması sektör için belki de olumlu olan tek gelişme diyebiliriz. Biz de Fastener Eurasia Magazine olarak 20-24 Haziran Tube&Wire, 17-19 Mayıs Fastener Fair USA,  19-20 Ekim Fastener Poland, 30-01 Kasım Fastener Fair İtalya fuarlarında olacağız. 

Sektörle ilgili gelişmeleri web sitemizden takip etmeye devam edebilirsiniz. www.fastenereurasia.com